EĞİTİMDE ŞİDDETE HAYIR! BİLGİNİN GÜCÜNÜ CEHALETİN CÜMRÜNE TESLİM ETMEMELİYİZ

Son günlerdeki eğitimcileri hedef alan şiddet olayları, Yenişehir’deki eğitim sendikaları tarafından kınandı. Türk-Eğitim-Sen  Selahattin GÜRSES , Eğitim-Bir-Sen Temsilcisi Hüseyin Acet,         Eğitim-Sen Temsilcisi Salih Göç ve Eğitim-İş Temsilcisi Murat Gündoğdu tarafından ortak basın açıklaması okundu. Atatürk Anıtı önündeki ortak basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

“Eğitimcileri hedef alan ve hazin sonuçlara yol açan şiddet sarmalı her bakımdan üzücü olduğu kadar düşündürücüdür.  Dün Nilüfer ilçemiz Hasanağa Toki Şehit P.Er Kadir Çavuşoğlu İlkokulu ve Ortaokulunda öğrenci velisi olan emniyet mensubu biri tarafından okul müdiresi Tülay TAŞ ve müdür yardımcısı Serkan DELİBAŞ silahlı saldıraya uğrayarak yaralanmışlardır. Öncelikle yaralı arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyerek Allah’tan acil şifalar diliyoruz. Ayrıca bu okulda görev yapan öğretmen arkadaşlarımıza ve tüm eğitim camiasına geçmiş olsun.
Kim hangi amaçla yaparsa yapsın, genelde bütün vatandaşlarımızı, hususen eğitimcileri hedef alan şiddet saldırılarını kınıyoruz. Terör saldırıları sonucu şehit edilen Aybüke ve Necmettin öğretmenin acı, hüzünlü hatıraları hâlâ yüreğimizi dağlarken, kaygı verici boyutlara varan bu saldırılar da üzüntümüzü katmerleştiriyor, ilgililerin daha fazla seyirci kalmadan caydırıcı ve önleyici tedbirler almasını bekliyoruz.
Bu bağlamda buradan eğitim iş kolunda örgütlenmiş tüm sendikalar olarak Milli Eğitim Bakanına sesleniyoruz.
1-Şiddetle ilgili yasal düzenleme acilen yapılmalıdır!
2-Performans değerlendirme taslağı derhal geri çekilmelidir.
3-Disiplin yönetmeliği caydırıcı hale getirilmelidir.
4-Türkiye’deki bütün okullara kadrolu güvenlikçi ataması yapılmalıdır.
5-Öğretmen eğitim sisteminin öznesi olmalıdır.
6-Öğretmenin itibarı ve onuru korunmalıdır.
Bu saldırılar geleceğimizi karartmakta, eğitim camiasını tedirgin etmekte, birçok mağduriyete neden olmaktadır. Eğitimcilere yönelik her saldırı, aklımızı körleştirmekte, ruhumuzu karartmakta, benliğimizi esir almakta, irfanımızı yok etmektedir. Bu sebeple, cehalete dayanan şiddeti veya şiddete dayanan cehaleti bir an evvel ortadan kaldırmalıyız.
Öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız.
Öğretmenlerimizden öğrencilerimize, yöneticilerimizden velilerimize kadar bütün eğitim camiasını, millet temelinde geniş bir aile gibi düşünüyoruz. Bizim nazarımızda her üyesiyle saygıya değer bu ailenin hangi ferdine olursa olsun, yapılan saldırıyı kayıtsız şartsız kınıyor, te’lin ediyoruz.
Son dönemlerde öğretmenlerin emeğini yok sayan, itibarını örseleyen, eğitimdeki etki alanını daraltan, eğitimin aktörünü neredeyse bir figürana dönüştüren, bu mesleği her türlü haksızlığa ve saldırıya açık hâle getiren anlayış, bugün geldiğimiz noktanın sebebidir.

Giderek artış gösteren, bazısı ağır yaralama bazısı da cinayetle neticelenen bu saldırılar karşısında öğretmenlerimiz kendilerini savunmasız hissetmekte, yetkililerden caydırıcı tedbirler, mesleğin itibarını artıracak politikalar beklemektedir.
Eğitim iş kolunda örgütlenmiş tüm sendikalar olarak, saldırılar sonucu hayatını kaybeden bütün öğretmenlerimize Allah’tan rahmet, saldırıya uğrayan bütün eğitim çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor; şiddete başvuranları kınıyor, yetkilileri gereken tedbirleri ivedilikle almaya ve kamuoyunu daha duyarlı davranmaya çağırıyoruz. Çünkü saldırıya uğrayan, öldürülen bizim geleceğimizdir. “