Erdem’den açıklama
CHP’li Belediye Meclis Üyesi ve Çevre Platformu Sözcüsü Şafak Erdem, yaptığı yazılı basın açıklamasında AK Parti İlçe Başkanı Fikret Hatipoğlu’na yanıt verdi. Erdem’in açıklaması şöyle:
Kirazlıyayla’da yapılan bir halk mücadelesidir. Ne siyasidir ne de proveke edilmektedir. Bu açıklamayıda sırf böyle bir algı yaratılmasın diye yapmayı vazife görüyorum. Kirazlıyayla’da Ekim ayından itibaren dahil olduğum bir süreç yaşanıyor. Elimdeki dilekçe örnekleri ise köyde yaşayan insanların 2018 den itibaren belli kurumlara dilekçe vermek suretiyle itirazda bulunduklarını gösteriyor. Halk tüm kapılar yüzlerine kapandığında bizim kapımızı çaldı. Ben de asla siyaseten değil üst kimliği yaşam hakkını savunan, doğa sever ve hayvansever biri olarak bu olayın içerisine dahil oldum. Bu süreç içerisinde platform olarak düzenlediğimiz tüm bilgilendirme toplantılarına çok değerli hocalarımız katıldı. Bağimsiz kuruluşlar TTMMOB, meslek odaları, Bursa Barosu Çevre dernekleri sürece dahil oldu. Biz duzenledigimiz her etkinlige tüm siyasi parti başkanlarını davet ettiğimiz gibi Sayın Fikret Hatipoğlu nu da davet ettik. Konu ile ilgili görüşmek istediğimiz de kendisine maalesef ulaşamadik. Köylülerin de bu konuda büyük bir hayalkıriklığı yaşadığını kendi ifadelerinden biliyorum. Bunu destekleyen beyanlara ulaşmak isteyenler için her yerde var. Durum bu iken köyün büyük bir çoğunluğu hatta Bursa’da yaşayıp hafta sonları gelen çocukları bile bu işe karşıyken sanki köyde küçük bir grubu ben proveke etmişim gibi iftira atılıyor. Madene karşı diyerek olayı saptıriyorlar.
Yalnız konu o sizin göstermeye çalıştığınız gibi sadece maden meselesi değil. Orada zaten bu maden yıllardır var. Şimdi yapılmak istenen Zenginleştirme tesisi ve 110 dönüm alanda kurulacak atık havuzları. Bu kurulacak tesisin evlerine 200 metre mesafede olması, dedelerinin yattığı mezarlığın 50 mt. yakınında olması, en son ağaç kesilen yerin mesire alanları olması, firmanın sondajından sonra kuruyan göletleri. Bu insanlar Devlete karşı çıkmak için değil yüzyıllardır olduģu gibi köylerinde sağlıklı bir şekilde yaşamak için itiraz ediyorlar. Ben de öyle… Sadece çevre savunucusu olarak deģil seçilmiş bir belediye meclis üyesi olarak da görevim halkin yanında olmaktır. Gün siyaset yapma günü değildir tüm Yenişehir’li hemşehrilerimizi ilgilendiren bir mevzudur. Eğer siyaset yanlışa yanlış diyememekse Dünya’nın başına gelmiş en kötü şeydir. Böyle çirkinlikleri gördükçe bu tip bir siyasetin zaten benim işim olamayacağını görüyorum. Tüm hemşehrilerimizin bu iftiralara ve linç girişimine sessiz kalmayacağını biliyorum.
Bu yazıları yazanlar, yazdıranlar açıkça bana iftira atıyorlar ve beni hedef gösteriyorlar. Kimsenin hakkı kimsede kalmaz. T.C bir hukuk devletidir. Bununla ilgili yasal süreci de başlatıyorum.
Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığında ve Çevre Şehircilik il müdürlüğünde bizlere yetkililerin söyledikleri gibi ÇED önemli bir izindir ama tek başına yeterli değildir, diğer kurumlarında izin vermesi gerekir. Şu ana kadar firmanın almak için başvurduğu izinlerle ilgili son durumlar hakkında da bilgilendirmeye devam edeceğiz.