MEYRA MADENCİLİK’TEN KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Meyra Madencilik tarafından yapılan yazılı açıklamada, Kirazlıyayla kırsal mahallesindeki yatırımla ilgili bilirkişi raporunun beklendiği bildirildi. Tesisin yapım çalışmalarına başlandığından bu yana bazı grupların engelleme çabalarıyla karşı karşıya kalındığının vurgulandığı açıklamada, “Artık herkesin şapkasını kafasından çıkarıp önüne koyma vaktidir. Herkesin geçmişten bugüne aynı senaryoları, aynı oyunları, ülkenin önünü kesmek için uygulanan aynı propagandaları bir kez daha değerlendirmesini bir kez daha rica ediyoruz” denildi.
Meyra Madencilik’in yazılı açıklaması şöyle:
“Bütün yasal izinleri tamamlanan ve ülke ekonomisine katkıda bulunacak, Yenişehir’e istihdam ve sosyo fayda sağlayacak olan maden işletmemizin büyük bir provokasyonla karşı karşıya olduğunu üzülerek tekrar hatırlatmak isteriz.
Bölgenin kaderini değiştirebilecek kadar önemli bir zenginliğimizin toprak altında gömülü tutulmasını isteyen bir grup provokatörün oyununa gelen ve bu eylemeleri artık bir sosyalleşme aracı yapan bir grup vatandaşımız, defalarca anlattığımız sistemimize hâlâ güvenmemekte olup yapılan kirli propagandaya inanmaya devam etmektedirler. Hayvan otlattıkları mera alanlarına giremeyeceklerini, hayvanlarına su içirdikleri su kaynaklarının yok olacağını, gölet ile köy arasında kurulacak tesisten kaynaklı olarak gölete piknik yapmaya gidemeyeceklerini, köy mezarlığının da tesis alanı içinde kalacağını, tarım alanlarının yok olacağını iddia edenler hangi bilimsel verileri baz alarak bu propagandaya alet oluyorlar gerçekten merak ediyoruz. Peki bu propagandalara maruz kalan ve sonuna kadar buna inananlar, bizlerin de o bölgede yaşayacağını, bizlerin de o bölgenin tarım ürünlerini kullanacağını, bizlerin de o bölgenin merasından beslenen hayvanları tüketeceğini, bizlerin de o gölette belki bir şenlik havasında piknik yapacağını neden hesaplamıyor ya da düşünmüyorlar?
“18 FARKLI KURUMDAN ONAY ALDIK”
Yaklaşık 7 yıldır süren izin çalışmalarımızı ve devletin 18 farklı kurumundan aldığımız onayları kabul etmeyen bu grubu, kendini bu alanda ispatlamış olan üniversite hocaları da ikna edememişlerdir. O denli önyargılarına bağlı kalmışlardır ki Bakanlıklara yapılan geziler ve ayrıntılı sunumlar dahi fikirlerini değiştirmemiş ve olayı en ufak bir şekilde sorgulama gereği duymamışlardır. Devletin kurumlarına inanmak yerime kendilerini siyasi bir rant olarak kullanan bazı gruplara teslim olmuşlar ve anlamadığımız şekilde saldırgan bir tutum içine girmişlerdir.
Özel mülk olan arazimize saldırmış güvenlik görevlimizin kafasını yarmış, mühendislerimizi değnekle dövmüşlerdir üstelik. Bunu bir grup kadınla yaparak kamuoyunda hükümet ve devlet yetkililerini de bu görüntüler üzerinden yıpratmaya çalışmışlardır
Bütün bunların sonucunda büyük bir komplo içerisinde olduğumuzu artık çok daha açık görmekteyiz.
“BALIKESİR’DE ÖRNEK TESİSTE GÖRDÜKLERİNİ NİYE PAYLAŞMADILAR?”
Yenişehir’de kurulacak olan tesisimizin bir benzeri olan ve Balıkesir’de bulunan başka bir tesisi gezdirme teklifimizi de ısrarla kabul etmeyen tesis karşıtı vatandaşlarımız, kendi imkanları ile bu tesisin olduğu bölgeye gidip incelemeler yapmışlardır ve ne hikmetse orada gördüklerine dair en ufak bir bilgi paylaşımında bulunmamışlardır.
Bunun nedenini biliyor musunuz?
Aldığımız bilgiye Balıkesir’deki Belediye Başkanı tesisin faydalarından ve yararından bahsetmiş olup zararlı olmadığını ifade etmiş. Hatta içleri rahat olsun diye oradaki tesisi gezmeyi teklif etmiş. Fakat bu grup tesisi gezmeyi reddetmiş eski atıkların olduğu Fransızlardan kalmış bir çöplük alanına gidip fotoğraf çekmişlerdir. Vicdanı olan tüm kamuoyuna soruyoruz. Buradaki olay kötülük değil de nedir? Provokasyon değildir de nedir? Bir oyun, kurgu değildir de nedir?
Ayrıca grubu iyi niyetle karşılayan belediye başkanını da art niyetlerine alet edip kötülüklerine başka bir kötülük eklemişlerdir. Sosyal medya hesaplarında da bir okul resmi yayınlayarak belediye başkanı adına da olumsuz bir imaj oluşturmaya çalışmışlardır.
Kamuoyu vicdanına sunarız.
“HAZIRLANACAK BİLİRKİŞİ RAPORUNU BEKLİYORUZ”
Şimdi bizler de dahil olmak üzere herkes gibi şantiyemizi gezen yetkililerin yazacağı bilirkişi raporunu merak ediyoruz. Şükürler olsun ki bizlerin bu konuda alnı açık. Her evrakımızı ve her raporumuzu gelen ekiple gönül rahatlığı ile paylaştık. Çünkü bizim ne çekincemiz var, ne de insanları kandırmak gibi bir derdimiz var.
Bizim tek derdimiz bir an önce tesisimizi kurmak ve önce bölge halkına sonra da ülkemize katkı sağlamak.
Yine sosyal medyada “Köylüler bilirkişi heyetinin yanına alınmadı” provokasyonu ile kamuoyunu yanıltmak isteyenlere de şunu belirtmek isteriz ki; benim mühendisimi taşlayan, benim çalışanıma sopalarla saldıran, tapusu benim olan arazimi basan ve sonra da mağdura yatan bu provokatif gruba bizim kapılarımız bundan böyle sonsuza dek kapalıdır.
Şunu da üstüne basa basa belirtmek isteriz ki, bu tür provokasyonlar sadece bizim başımıza gelmemektedir maalesef. Bu da işin başka bir boyutu ve başka bir acı yanıdır. Bugün burada flatasyon tesisine karşı vatandaşımızı ayaklandıranlar yarın memleketimizin başka bir noktasında altın madenine karşı vatandaşlarımızı kışkırtırken diğer gün dünyanın kabul ettiği ve çevre dostu yenilenebilir enerji kaynağı olan biyokütle tesisine karşı ayaklandırılmaktadırlar.
Hepsinde de “Çevre” vurgusunu kullanan bu provokatörlerin ve onlara inanarak destekleyen vatandaşların gelişen teknoloji ve çevre önlemlerine ilişkin kaç kitap, kaç makale; dünyada bu işlerin nasıl yapıldığını anlatan kaç araştırma okuduğu da ayrı bir merak konusudur.
“BU HOKKABAZLIK ARTIK BİTSİN”
Sevgili Köşe Yazarı Üstad Oktay Ekşi’nin 18.10.2002 tarihinde Hürriyet Gazetesinde yazmış olduğu “Bu Hokkabazlık Artık Bitsin” başlıklı yazsının bir bölümünde şöyle bir değerlendirme geçer:
“Oyunu tezgâhlayanlar belli ki bir hayli profesyonel. Hayatlarında çok muhtemelen çevre kavramıyla bir kere bile karşı karşıya gelmemiş köylüler çevre adına ayağa kalkıyorlar. Belki de hiç duymadıkları emperyalizme karşı savaş adına otobüslere binip Ankara’ya geliyorlar, ‘‘protesto yürüyüşü’’ yapıyorlar. Ve bu ülkenin insanları da bunun temiz bir köylü tepkisi olduğuna inanıyorlar.”
Ve yıl 2020.
Maalesef bizlerin bir arpa boyu kadar yol alamadığının bir resmidir bu yazı. Şimdi buna göre zamanın herkesin şapkasını kafasından çıkarıp önüne koyma zamanı olduğunu önemle vurgulamak isterken; herkesin geçmişten bugüne aynı senaryoları, aynı oyunları, ülkenin önünü kesmek için uygulanan aynı propagandaları bir kez daha değerlendirmesini bir kez daha rica ediyoruz.
Saygılarımızla.”
Meyra Madencilik