Siyasette “karabatakların” başlarını sudan çıkarma zamanı

Duvarlara asılan takoz takvimlerinde, eylül ayının ikinci yarısında beklenen doğa olayları şöyle sıralanır: Sıcakların azalmaya başlaması, güz yağmurlarının başlaması, gün dönümü-sonbaharın başlangıcı, kestane karası fırtınası, ağaçlardan su çekilme zamanı, turna geçişi fırtınası.

Aynı zamanda bugünler, siyasette karabatakların başlarını sudan çıkarma zamanıdır.

Kimi siyasetçiler, karabatak kuşları gibi bir görünüp bir kaybolurlar. Ne zaman görüneceklerini ne zaman kaybolacaklarını iyi bilirler. Bu alanda adeta uzmanlaşmışlardır. Bir ara görünüp sonra uzun süre ortalıkta gözükmeyen kimselere bu yüzden “karabatak gibi” denir.

Daha çok seçimden seçime ortaya çıkıp koltuk yarışına katılırlar ya da koltuk yarışında başka birini desteklemek için görünür oluverirler.

Bugünlerde, 2019’un mart ayında yapılması gereken yerel seçimlerin öne çekilmesi olasılığı konuşuluyor. 2018’in ekim ayında seçmenin önüne sandık gelebilir.

Eğer bu olasılık gerçeğe dönüşürse şimdiden hazırlıklara başlanması gerekir. Bu da karabatakların başlarını sudan çıkarma zamanının geldiğine işaret eder.

Derinleri seven CHP’li bir siyasetçinin de seçimin erkene alınması olasılığı üzerine şimdiden nabız yoklamaya başladığı duyumları geliyor kulağımıza. Amacı, belediye başkanı olmak.

Onun yanında yer alan birkaç kişi partinin oylarının yüksek olduğu bölgelere kanat çırpıyorlarmış. Yaylım alanları arasında ise Köprühisar, Koyunhisar gibi köyler olduğu, bu köylerdeki partililere belediye başkan adayı olarak derinleri seven o siyasetçinin adını önerdikleri belirtiliyor. Ancak yine aynı duyumlara bakılırsa, partililerden yüz bulamadıkları gibi partiye, geçmiş dönemlerde ciddi zararlar verdikleri suçlamasıyla karşılaştıkları söyleniyor.

Derinleri seven siyasetçimizin serüvenlerini izlemeyi sürdüreceğiz.