$ DOLAR → Alış: 32,48 / Satış: 32,61
€ EURO → Alış: 34,60 / Satış: 34,74

Kıblepınar Şehitliği’nde bir gün

Kıblepınar Şehitliği’nde bir gün
  • 05.05.2016

Kıblepınar Şehitliği’ne girerken tam karşımda mermer levhanın üstüne çizilmiş bayrağımız beliriyor. Bilemediğim bir etkinin çekim gücüne kapılmış bir durumda önünde duruyorum. Her yıl haber yapmaya geldiğimde hep bu duyguya kapılıyor, hemen altında yine mermerde yazanları okuyorum: “Bu mezarlar, Kurtuluş Savaşı sürecinde yürütülen takip harekâtı sırasında 18. Tümen 24. Alay 3. Taburumuzun 7-8-9 Eylül 1922 tarihlerinde düşmanla girdiği çatışmada şehit olan ve aynı yerde defnedilen askerlerimize aittir. Ruhları şad olsun.”

90 yıl önce, 23 askerimizin kalleşçe pusuya düşürülerek şehit edildiği yerdeyiz. Askerlerimiz, şehit oldukları yere defnedilmiş. Köylüler, askerlerimizin namaz kılarken pusuya düşürüldükleri söyleyip karşı köşeyi işaret ediyorlar: “İşte, tam şu ağacın altında…”

Gövdesi kat kat, yeşil küçük yapraklarında ışıltılar yayılan ağaca bakıyorum. İki sıra halinde yatan şehitlerimizin mezarlarını gölgesiyle serinletiyor… Fındık değil, meşe de değil… Törende hazır bulunan ormancılara soruyorum.

“Bu ağaç ne ağacı?”

“Karagürgen.”

“Kaç yaşında?”

Ormancı, biraz düşünüp en az 150 yıllık olduğunu söyleyince, gözlerim doluyor.

“90 yıl önce, askerlerimize kurulan o pusuya tanıklık etmiş demek ki. O gün 60 yaşlarındaki olan karagürgen, burada neler yaşandığını biliyor olmalı…”

Ağlamaklı yüzümü çevirdiğim karagürgenin özelliklerini soruyorum.

“Çok sert, çok ağır bir ağaçtır” diyor ormancı. “Kurusuna balta sallasan, balta sana döner; bir çizik açamazsın. Çok dayanıklıdır. Bu bölge yılın 4,5 ayı kar kış kıyamet görür, ama karagürgen yarı beline kadar kar tabakasının içinde mücadele eder. Kesmeyi becerdin diyelim, odun olarak sobaya attın, hemen yanmaz, direnir; yansa da için için yanar… Kesmeye de, yakmaya da kalkışmak akıl kârı bir iş değildir karagürgeni…”

Sevgili okur, en azından bir hafta sonu Bursa’ya, İnegöl’e alışveriş merkezlerine gitme, balık tutma, film ya da maç izleme… Yanına eşini, çocuklarını ya da yakınlarını, arkadaşlarını al, Kıblepınar Şehitliği’ni ziyarete git. Yolun bir bölümü ulaşım bakımından sıkıntılı, ona göre araba seç. Şehitliğe yaklaştıkça, bir metre kadar yüksek duvarlarla çevrili şehitliğin bir köşesinde dalgalanan bayrağımızı göreceksin ilkin… Diğer köşede karagürgen dikkatini çekecek. Şehitlerimize dua et, yüzünü yukarıya kaldırıp bayrağımızı gururla izle…Sonra karagürgenin gövdesine dokunup Türk askerinin kahramanlığını anlatmasını iste ondan. Ağacın gövdesinin hafifçe kıpırdadığını, dallarının oynadığını, yeşil yapraklarından parıltılar saçtığını fark edeceksin…Gökten yağan bir ışıkla pırıl pırıl olacak, aydınlanacak; sanki şehitliğe nur indiğine inanacaksın. Dile gelen karagürgeni can kulağıyla dinle; anlattıklarını, dönünce herkese anlat, bilmeyen duymayan kalmasın…Dönüşte, askerlerimizle şehit düşen komutanları Muharrem Bey’in de Selimiye’deki mezarını ziyaret etmeyi unutma.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

YORUM YAZ